21 Nisan 2017 Cuma

4 Kevin Brooks - Ölüm Defteri

 
~~~*~~~
Şu anda benim için yalnızca bir kağıt parçasısın. En iyi ihtimalle bir aynasın. En kötü ihtimalle de beni hedefe götüren bir adamsın. İşin doğrusu, tüm yaptığım kendimle konuşmak. 
~~~*~~~
 
Hayatımda okuduğum en psikopat kitaplardan biriydi. Cidden yani... okurken benim psikolojim bozulmuş olabilir.

Çıktığında konusuyla ilgimi çeken Ölüm Defteri, uzunca bir süre elimde oyalansa da bitti. Beğendim mi beğenmedim mi kararsızım açıkçası.
 
Kitabın konusu; 16 yaşındaki Linus, bir gün yaşlı adamın birine yardım ederken kaçırılıyor. Gözlerini açtığınsa altı odası, bir banyosu ve bir mutfağı ola  bir yerde buluyor. Onun tahminine göre yer altında olan ama nerede olduğu belli olmayan bir yerde tek başına başta fidye için kaçırıldığını düşünerek bir sonuca varmaya çalışırken bir gün küçük bir kız sonra ardısan üç adam ve bir kadın geliyor. İş basit bir fidye kaçırmasından daha başka boyutlara taşınıyor. İzleniyorlar... dinleniyorlar... cezalandırılıyorlar...

Kitapta hep içerideki 6 kişiden birinin onları oraya kaçırıp hapseden kişi olduğunu düşündüm. Filmlerde genelde öyle olur ya. Adam hepsini öldürür arkasını döner gider falan... öyle bir şey bekledim ama sonuç cidden şaşırtıcıydı. Biraz da bu yüzden kitap bittiğinde, "ne oldu ben hiçbir şey anlamadım," moduna girdin.
 
~~~*~~~
Burada öleceğimi biliyorum. İşin aslı, muhtemelen benç öldüreceksiniz. Ama fikirlerimi öldüremezsiniz. Fikirlerin bir bedene ihtiyacı yoktur. Havaya ihtiyacı yoktur. Yiyeceğe, suya veya kana ihtiyaç duymazlar. O yüzden beni öldürseniz bile hala sizi düşünüyor olacağım. 
~~~*~~~
 
İlginçti çünkü bir son yoktu. Hareket bereket yoktu aslında sonlara doğru biraz hareketlendi ama o da sonlara doğru son 50 sayfada falan. Bu yönden okurken zaman zaman sıkılabilirsiniz eğer ekşın severseniz.
Kitabın sonunda bunu yapan adamın nedenlerini, niçinlerini bilmek isterdim. Kitabı kapattığınızda hiçbir şey anlamayıp kalırsınız ya öyle hissederek kaldım. Esrarengizdi. Değişikti. 
Kitaba dair nasıl bir yorum yapabilirim bilmiyorum. Benim için değişik bir kitaptı. Sabırlı bir okursanız, günlük tarzı anlatımları severseniz ve illa ki ekşın aramıyorsanız deneyebilirsiniz. 
 
Ama bu tür kitaplar benlik değilmiş onu anladım.

Kitabın adı           : Ölüm Defteri
Yazarı                   : Kevin Brooks
Orijinal adı          : The Bunker Diary
Çevirmen             : Hilal Dikmen
Yayınevi                : GO! Kitap
Sayfa sayısı           : 297

Kitabın tanıtım yazısı: 

 Kör olduğunu sandım. Beni böyle kandırdı. Beş aydır sokaklarda yaşayan 16 yaşındaki Linus bir akşam yardım etmek istediği bir adam tarafından ilaçla uyutulup kaçırılır. Kendine geldiğinde bütün odalarına kameralar yerleştirilmiş olan beton bir binada tek başınadır. Günler geçtikçe, onun gibi kaçırılan yeni insanlar gelir. Önce küçük bir kız, sonra genç bir kadın, sonra bir adam, sonra bir adam daha… Her birinin odasına birer defter ve kalem bırakılmıştır. Elinizdeki kitap Linus Weems’in ölüm defteridir.

4 yorum :

  1. Şu an bitti ve ağlıyorum böyle bitmemeliydi beklediğimin çok dışındaydı

    YanıtlaSil
  2. Ya bu nasıl son neden hepsi öldü ki?
    Jenny ve luynıs sizin ölmemeniz gerekirdi. 😢😢😢

    YanıtlaSil

Kitap ya da yazı hakkındaki görüşünüzü bizimle paylaşın